14 Şubat 2014 Cuma

Paradoks


PARADOKS


"Başı sonu ve aynı zamanda sonu da başı olan kısır döngüsel olaylar zincirine verilen ad."
Kısaca tanımlaması böyle paradoksun. Kafa yorup yorup bir çıkar yol bulunamayan insanı delirten ama bir o kadar da uğraşması eğlenceli şeyler paradokslar.
Sırf piçlik olsun diye bir kaç paradoks örneği vereceğim ;

  • Bir berber, sadece kendi kendini tras edemeyenleri tras edebiliyorsa, bu berber kendi kendini tras edebilir mi? 
  • Tanrı her şeyi yaratabilecek güçtedir, ve her şeyden daha güçlüdür. o zaman tanrı kendi kendinin kaldıramayacağı kadar ağır bir tas yaratabilir mi? 

  • Pinokyo, birazdan burnum uzayacak dediğinde, burnu uzar mı? 



10 Şubat 2014 Pazartesi

GERENİMOOOOOO






     Çocukların oyunu sokakta oynadığı zamanların son jenerasyonuyum ben. Şimdi ki çocukların tam aksine, ilişkilerin evde bilgisayar başında değilde, yüz yüze ilişkilerin vakıf olduğu, toprak zemin üzerinde misket oynarken " aha baş vurdum ! " deyip sevinen. Ya da alt mahallede ki çocuklarla, sokağa taşlarla kale kurarak, meybuz dediğimiz yüz bin liralık , dolapta donarak dondurma halini alan sikindirik bir meyve suyu için, kıran kırana futbol maçı yapılan dönemlerdenim.

     İşte bu çocukluk anılarımı düşünürken, aklıma inşaat halinde olan bir binadan ya da yüksek bir yerden yerden atlarken " GERENİMOOOOO " diye bağırdığımızı hatırladım. Ben hep küçüklükten beri, Beyaz Adamlarla - Kızılderili ya da Kovboylarla- Kızılderililer arasında ki bu savaşta , Kızılderililerin safında yer aldım. Ulan tamam atlarken zıplarken sevinirken Gerinimoooo diye bağırdık da, kim lan bu Gerenimo ???

    Gerenimo ağabeyimizin, öncelikle çok delikanlı bir ağabeyimiz olduğunu söyleyebiliriz. Gerenimo, beyazlara karşı mücadele veren son kahraman son kızılderilidir. Gerenimo ağabeyimiz,1858 yılında yağmurlu bir günde eve döndüğünde, eşi, annesi ve 3 çocuğunu İspanyollar tarafından öldürülmüş olarak bulur. Ve tepesi atan Gerenimo o dakikadan sonra nasıl bir boğa kırmızı renkten nefret ederse, beyaz olan her şeyden o derece nefret eder.

     Geronimo ağabeyimiz daha sonraları yakalanıp hapse atılır. Hapishaneden 3 kez kaçma girişiminde bulunur fakat yakalanır. 4. 'yüde dener ve bu sefer kaçmayı başarır. Peşine 500 izci ve 3000 Meksikalı asker düşer ( Nasıl tırsıyolarsa artık.) ve yakalanır. Hapse geri konulur. Geronimo bir yıl sonra 35 savaşçı, 109 kadın, çocuk ve gençlerle bu bölgeden de kaçmayı başarır. Ve yaklaşık 10 sene yakalanamaz.

    Geronimo’yu yakalayamayan süvariler köylere saldırıp kadın ve çocukları öldürmeye başlarlar. Bunu duyan Geronimo sonunda dayanamaz ve halkına zarar gelmemesi için teslim olur. Ölümünden önce son günlerini geçirmek için Arizona’daki evine dönmek ister ancak izin verilmez. Ve 1909 yılında bir savaş mahkumu olarak Oklahoma’da ölür.

     Kısaca işte böyledir Gerenimo'nun hikayesi. Bizim yüksek bir yerden atlarken Gerenimo diye bağırmamız ne alaka derseniz şayet.. Belki, bu adamın özgür ruhlu yapısının , yüksek bir yerden atladığında ki o özgürlük hissiyle ilintili olmasındandır.



Ve yazı Gerenimo' nun şu yakarışıyla biter:

"Her şeyi açıkça bildikleri halde şimdi diyorlar ki, ben kötü biriymişim. hatta oradakilerin en kötüsüymüşüm. Ben ne yaptım ki? Ağaçların gölgesinde ailemle birlikte yaşayıp gidiyordum."





9 Şubat 2014 Pazar



Tek bir günah vardır o da hırsızlıktır.

Diğer tüm günahlar onun türevleridir.

Bir adamı öldürürsen,bir hayat çalarsın. Karısının onun üzerindeki hakkını, çocukların babaları üzerindeki hakkını da.

Yalan söylersen birinin doğruluk üzerindeki hakkını çalarsın.

Hırsızlıktan daha tiksindirici bir şey yoktur. 



 / Kite Runner (2007)



Don Juan'ın Absürd Hikayesi.

 
                                                                   -  UYANIŞ -
     Don Juan, kafası düşüncelerle dolu bir halde yürüyordu. Birden durdu. Sol tarafına baktı. Bir kedi ona doğru bakıyordu. Don Juan bu yola nasıl girdiğini ve neresi olduğunu bilmiyordu. Buraya nasıl gelmişti? Ürperdi ve koşmaya başladı fakat tam 7 sn sonra aynı kedi yine ona bakıyordu.  Aynı yere gelmişti. vücudunu ter bastı.  Bağırmaya başladı:
Lan noluyooo lann !!

Tam bağırdığı sırada karşısında bir kadın silueti gördü. Sarı saçları vardı...Ve birden kendini odasında, yatağında buldu. 7' ye kurduğu çalar saat çalıyordu. susturdu. Derin bir nefes alıp "neyse ki rüyaymış" dedi. Acaba basit sıradan bir rüya mıydı ?  Kalktı ve işe gitmek için hazırlandı. Ve bugün o evden çıktıktan sonra bir daha geri dönemeyeceğinden haberi yoktu...

 -TO BE CONTİNUED-